AFGANİSTAN’IN İLK TÜRKİYE ELÇİSİ SULTAN AHMET HAN

Türkiye’nin Millî Mücadele döneminde doğulu devletler içinde yakın münasebetler kurduğu ilk devlet Afganistan olmuştur. Türkiye ile Afganistan arasında ilk resmî ilişkileri kuran belge, 1 Mart 1921’de Moskova’da imzalanmış olan “Dostluk Anlaşması”dır.

Foto 1: Yetim çocukların yararına yapılan at yarışlarının ardından Mustafa Kemal Paşa, Ali Fethi Bey, Refet Paşa, Afgan Elçisi Ahmet Han, Azerbaycan Elçisi Abilof görülüyor.

Anlaşma, Moskova’da bulunan Türk delegeleri Yusuf Kemal (Tengirşenk) ve Rıza Nur Beylerle Afganistan’ın Moskova olağanüstü elçisi Veli Han arasında imzalanmıştır. Bu anlaşma ile Afganistan, Ankara Hükümeti’ni tanıyan ilk ülke olmuştur. Diğer bir deyişle bu anlaşma, “iki büyük kardeş ve bağımsız” devlet arasında imzalanan ilk anlaşmadır.

10 maddelik bu anlaşmaya göre, taraflar bütün Doğu ülkelerinin tam bağımsızlık hakkına sahip olduğunu onaylamışlardır. Bu anlaşmayla tarihte ilk kez doğu uluslarının uyanışından, onların bağımsızlık ve özgürlüğünden bahsedilmektedir. Bu, Mustafa Kemal Paşa’nın uluslararası alanda açtığı çığırın ilk somut sonuçlarındandır. Türkiye, Afganistan’ın bağımsızlığını açıkça, Afganistan da Türk Devleti’nin temsilcisi olarak Ankara Hükümeti’ni dolayısıyla tanımıştır. Yine bu anlaşmaya göre, Türkiye, ilk defa bir ülkeye eğitim yardımı yapacaktır ki bu yardımlar uzun yıllar devam etmiştir. Ayrıca taraflardan birine yapılacak saldırıyı diğer taraf kendine yapılmış sayacak; yine bu anlaşmaya göre, Türkiye kültürel yardım çerçevesinde ilk kez bir Doğu ülkesine, Afganistan’a, öğretmen ve subaylar gönderecekti. Böylece iki kardeş millet arasında mevcut olan manevi birlik resmî bir anlaşma şekline dönüşmüştür. Anlaşma 21 Temmuz 1921 tarihinde TBMM’de onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Afganistan Kralı Amanullah Han da bu anlaşmayı 22 Ekim 1922 tarihinde Kabil’deki Abdgah Camii’nde halk huzurunda onaylayacaktır.

Afganistan’a görevli giden Türk subayları Afgan üniforması, Türkiye’ye eğitim için gelen Afgan subayları da Türk üniforması giymişlerdir. Fakat Afgan halkının sevgisi ve saygısı burada da kendisini göstermiş, Afganistan’a giden Türk subayları bir üst rütbeyi takarak görev yapmışlardır.

Kral Amanullah Han, anlaşmanın henüz onaylanmadığı sırada, anlaşma şartları gereğince Ankara’ya bir elçilik heyeti göndermiştir. Bu heyetin başında bulunan ve tam yetkili elçi olan Sultan Ahmet Han 9 Nisan 1921 günü Hopa’dan Türkiye’ye girmiştir. Elçi Sultan Ahmet Han, buradan Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf çekerek Türkiye’ye geldiğini haber vermiş ve Afganistan’ın selam ve sevgilerini sunduktan sonra Türk Ordusu’nun kazandığı İkinci İnönü Zaferi’ni kutlamıştır.

Mustafa Kemal Paşa, Elçi Sultan Ahmet Han’ın bu telgrafına karşılık aşağıdaki telgrafı göndermiştir:

“Ülkemize geliş ve teşrifinizi ve İslam Ordusu’nun düşmanlarımıza karşı kazandığı büyük zaferden dolayı memnuniyet ve tebriklerinizi bize bildiren telgrafınızı aldık. Kahraman askerlerimizin zulüm ve kötülük kuvveti olan Yunanlara karşı kazandığı başarı bizlere ne kadar haz vermişse İslam Dininin en güçlü kardeşlik bağıyla kendisine bağladığı Afganistan’ın selam ve sevgilerini bize getiren ve iki kardeş ülke arasında doğrudan mutlu ilişkiler kurma imkânı yaratan yüce heyetinizi vatan toprağında kabul etmek de bizi o kadar gururlandırmış ve hoşnut etmiştir. Tebriklerinizi derhâl Batı ve Güney Cepheleri Komutanları İsmet [İnönü] ve Refet Paşalara duyurduk.

Cenab-ı Hak’tan niyaz ederiz ki yüksek heyetinizin memleketimize ayak basması ve iki dost ve kardeş ülke arasında bağlantı sağlaması, ülkelerimizin geleceği için daima hayır ve mutluluk nedeni olsun.”

Sultan Ahmet Han, Hopa’dan Ankara’ya gelirken Trabzon’da yayınlanan İstikbâl gazetesine bir demeç vermiştir. Anadolu Ajansı’nın bu gazeteden alıp yaydığı haber, Hakimiyet-i Milliye’de “İstiklâl İçin Çekilen Afgan Kılıcı”, Açık Söz’de ise “Afganistan Türkiye’yi Öncü Tanıyor” başlıklarıyla verilmiştir.

Afgan Elçisi ve yanındakiler 9 Nisan 1921 günü Trabzon’dan hükümet memurları ve halk tarafından özel törenle uğurlanmıştır. Heyetin Samsun’a gelişi Kurtuluş Savaşı tarihinde Samsun için çok önemli bir olaydır. Bu önemin nedeni, milli hükümete ilk kez bir yabancı devletin elçi göndermesidir. Hem de İstanbul’a değil, Ankara’ya. Bu olay yalnız Samsun’da değil, o zamanki millî sınırlar içinde ve bütün İslam ülkelerinde derin bir etki bırakmıştır.

Mustafa Kemal Paşa devlet başkanı sıfatıyla Afgan Elçilik Kurulu’nu 25 Nisan 1921 günü kabul etmiş, Afgan Elçisi Sultan Ahmet Han TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa’ya güven mektubunu sunmuştur.

10 Haziran 1921 günü Ankara’da Afgan Elçiliği’nin açılış töreni yapılmıştır. Törende Mustafa Kemal Paşa, bakanlar kurulu üyeleri, mebuslar ve bazı ileri gelen kişiler ile Sovyet elçilik müsteşarı hazır bulunmuştur. Tören sırasında göndere bayrağı bizzat Mustafa Kemal Paşa çekmiştir. Afgan Elçisi’yle Mustafa Kemal Paşa karşılıklı söylevler vermişlerdir.

Foto 2: Afganistan Elçiliği’nin açılış töreninde elçilik gönderine bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından Afgan Bayrağı çekilirken. (Kaynak: Süleyman ÖZMEN, Mahmud TARZİ’nin Hayatı, İnkılapçılığı ve Faaliyetleri, Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul 2008, s.159.)

Afgan Elçisi Sultan Ahmet Han bu tören dolayısıyla yaptığı konuşmasında şunları söylemiştir:

“Bu törene katılan herkese teşekkür ederim. Afgan Milleti, sonsuz saygı beslediği ve kendi kılavuzu ve lideri olarak gördüğü Türk Milleti’ne bir elçilik heyeti göndermekle nihayet arzusunu gerçekleştirmiş oldu. Bu elçilik, 10 milyonluk Afgan Milleti’nin temsilcisi olarak aranızda bulunmaktan mutludur… Elçilik heyetimiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden ve onun Başkanından gördüğü kabulden dolayı gururludur…”

Mustafa Kemal Paşa da elçinin bu konuşmasına şöyle cevap vermiştir:

“…Afganistan’da olduğu gibi Türkiye’de de kalplerimiz kardeşçe çarpmaktadır. Bazı sebepler bu bağların somut hale getirilmesini engellemiştir. Son zamana kadar resmî ilişkiler kurulamadı. Çok şükür bunu Anadolu’daki İstiklal Mücadelesi sırasında başardık. Heyetinizin gelmiş olması hepimiz için bir gurur kaynağıdır. El ele çalışan Türkiye ile Afganistan’ın ortak gayretleri siyasî dünyada önemli bir denge sağlamak bakımından önemlidir.”

Foto 3: Ankara Samanpazarı Hacıbayram Caddesi’ndeki Afganistan Büyükelçiliği’nin 1923 yılındaki fotoğrafı. Soldaki bina Afgan Büyükelçiliği, sağdaki ise Hacı Bayram Camii.

Afgan Elçiliği resmen açılır açılmaz, Sultan Ahmet Han, Ankara’da durmadan çalışmış, ziyaretler yapmış, gazetelere demeçler vermiş, törenlere katılmış, çeşitli vesilelerle Mustafa Kemal’e tebrikler yollamış ve sık sık kendisinden bahsettirmiştir. Afgan Elçisi Sultan Ahmet Han 31 Temmuz 1921 tarihinde Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte, “Doğulular gaflet perdesini yırttı. İngilizler Türkiye’ye karşı savaşa girerse Afganistan da İngilizlere karşı savaş ilan edecektir. İslam dünyası ve bütün doğu sizinle beraberdir.” demiştir.

Foto 4: Millî Mücadele döneminde Afganistan büyükelçisi Ahmet Han’ın Konya Lisesi’ni ziyareti. Soldan sağa: Konya Lisesi 12. sınıftan Mehmet ve Nuri, Kâtip, Maarif Müdürü Mehmet Ferit (Uğur), Afgan Büyükelçisi Ahmet Han, Dr. Ahmet Şükrü, Konya Lisesi Müdürü Nuri, 12. sınıftan Tevfik.

Mustafa Kemal Atatürk 1 Mart 1922 tarihli meclis konuşmasında: “…ilk antlaşmayı Afganistan İslam Hükümeti ile 1 Mart’ta Moskova’da imzaladık. (Alkışlar) Bu antlaşmanın uygulanmasından olmak üzere, Afganistan geçen yaz Ankara’ya bir elçi gönderdi. Bu kardeş devletin elçisi Sultan Ahmet Han (alkışlar) Ankara’da hepimizin kalplerinin sevgilisidir. Afganistan’da bir temsilcimiz mevcuttur. Ünlü devlet adamlarından birinin başkanlığında bir elçilik heyeti de bugün Kabil’e doğru yola çıkmak üzeredir. Şevketli (azametli, heybet sahibi) Afgan Emiri Hazretleri tarafından Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na hitaben bütün Türkiye halkına gönderilen soyluluk ve içtenlikle dolu değerli ve zarif mektupların da prenslik zamanından beri (ki birkaç gün önce huzurunuzda okunup hep birlikte ve hararetle alkışlanmıştı) Afganistan’la Türkiye arasında mevcut dostluk ilişkilerini bir kat daha sağlamlaştırmıştır.” demiştir.

1922 yılı başlarında Ankara’da bir Doğu Üniversitesi kurulması düşüncesi gündeme gelmiştir. Düşünce düzeyinde kalan ve uzun süre uygulamaya konamayan bu fikre göre, kardeş millet ve ülkelerin katılımıyla, kardeş millet ve memleketlerin gençliğine ışık tutması, Türkçe konuşan, Orta Asya’ya kadar yayılan 70-80 milyon halka ortak bir kültür evi olması düşünülmüştür. Afgan Sefiri Ahmet Han: “böyle bir teklifi ekonomik ve öğrenci açısından destekleyeceğini belirtmiştir. Kuvvetli bir Türkiye’nin varlığı hem inkılâpçı Rusya ve hem de Doğu uluslarının kendi aralarındaki dayanışmanın gelişmesinde bir katkı demektir.” demiştir.

Bu düşünce, farklı bir anlayış ve şekil ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kendisini ancak 1956’dan sonra gösterebilmiştir.

Rus Elçisi Aralov, yazlık Rus elçiliğinde Mümtazüddevle’nin şerefine 7 Temmuz 1922’de saat ikide bir ziyafet vermiştir. Ziyafette TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa, Meclis İkinci Başkanı Rauf Bey, bakanlar kurulu erkânı ile bazı milletvekilleri, matbuat erkânı, İran ve Azerbaycan elçileri hazır bulunmuşlardır. Afgan Elçisi Sultan Ahmet Han hasta olduğu için ziyafete iştirak edememiştir.

Yukarıda anlatılan bu ziyafetten bir hafta sonra, Azerbaycan Elçisi İbrahim Abilov, Azerbaycan Elçiliğinde, İran Elçisi Mümtazüddevle İsmail Han şerefine 14 Temmuz 1922’de saat ikide altmış kişilik bir ziyafet vermiştir. Bu ziyafet münasebetiyle Mustafa Kemal Paşa, Azerbaycan Elçisi İbrahim Abilov, Rus Elçisi Aralov, Afgan Elçisi Ahmet Han, İran Elçisi Mümtazüddevle tarafından şark milletlerinin “vahdet ve ittifakı” hakkında hararetli konuşmalar yapılmıştır.

Afgan Elçisi Sultan Ahmet Han da Türkçe olarak yaptığı konuşmasında: “Biz şarklılar çok esaret hayatı yaşadık ve istiklâlin ne olduğunu tam manasıyla biliriz. Şark milletlerini zahiri istiklâl kelimesiyle aldatarak elde tutmak isteyenler yanılıyorlar, bu kabil değildir.” diyerek bütün şarkın, istiklâlin manasını anladığını misalleriyle izah ettikten sonra: “Türkiye üzerine gelen hücumları bütün kendi memleket ve milletimize karşı yapılmış telakki ediyoruz. Bunu def’ için her gün ittihadımız kesb-i kuvvet edecektir.” demiştir.

Afgan halkının dişinden tırnağından arttırarak topladığı yardım, Afgan Ankara elçisi Sultan Ahmet Han tarafından iki bin lirayı Osmani ve kırk İngiliz altını olarak Hilal-i Ahmer’e (Kızılay) teslim edilmiştir.

Sultan Ahmet Han Mersin ve Adana’yı ziyaretlerde bulunarak buralarda sadece İslami ideali destekleyen konuşmalar yapmakla kalmamış aynı zamanda Bolşevizm’i şiddetle kınamıştır. Afgan Elçisi Ahmet Han Türkiye’ye duyduğu yakınlığın bir göstergesi olarak 22 Aralık 1922’de Afyon ve çevresindeki Yunan tahribatını yerinde görmek üzere bir seyahat düzenlemiştir.

Ankara halkı Afgan Büyükelçisini o kadar benimsemiştir ki her Cuma namazı çıkışında cemaat topluca Hacı Bayram Camii’nden çıkarak önce Afgan Büyükelçisine ziyarete gidip oradan dağılmıştır. Dini bayramlarda ise ahali topluca Afgan Büyükelçiliğine gidip bayramlaşıyor ondan sonra evlerine gidiyordu. Afgan Büyükelçisi gittiği her yerde sevgi gösterileriyle karşılanmıştır. Büyük Millet Meclisi’ne geldiği her seferde ayakta alkışlanarak karşılanmış ve mecliste yaptığı konuşmalar da ayakta alkışlanmıştır. Bu sevgiden dolayı daha sonra tekrar büyükelçi olarak Türkiye’ye ikinci defa gelmiştir.

Beş sene Ankara’da görev yapan Afgan Elçisi Sultan Ahmet Han’ın görevinin bittiğini açıklayan bir mektup, Amanullah Han’dan Mustafa Kemal’e gelir. Bu mektupla beraber 30 Ocak 1926’da Amanullah Han yeni elçi Gulâm Ceylâni Han’ın güven mektubunu da yazarak göndermiştir ve yeni elçinin orta elçi seviyesinde olduğunu da belirtmiştir. Mustafa Kemal yeni elçiyi huzura kabul etmiş ve güven mektubunu memnuniyetle almıştır.

 

 

 

 

 

1921-1939 YILLARI ARASINDA ANKARA’DA GÖREV YAPAN AFGAN DİPLOMATİK TEMSİLCİLERİ
 

 

ADI

 

 

UNVANI

GÖREVE BAŞLAMA TARİHİ GÖREVDEN AYRILMA TARİHİ
Sultan Ahmet Han Büyükelçi 1921 1926
Gulam Geylani Han Büyükelçi 1926 1930
Gulam Nebi Han Büyükelçi 1930 1931
Sultan Ahmet Han (2. Defa) Büyükelçi 1931 1939

 

 

1920-1941 YILLARI ARASINDA AFGANİSTAN’DA GÖREV YAPAN TÜRK DİPLOMATİK TEMSİLCİLERİ
 

ADI

 

UNVANI

GÖREVE BAŞLAMA TARİHİ GÖREVDEN AYRILMA TARİHİ
Abdurrahman Samadani Bey Mümessil Ağustos 1920 25 Haziran

1922

Ömer Fahrettin (TÜRKKAN) Paşa Elçi 26 Haziran

1922

12 Mayıs

1926

Nebil (BATI) Bey Elçi 17 Mayıs

1926

30 Haziran

1928

Yusuf Hikmet (BAYUR) Büyükelçi 30 Haziran

1928

1 Ağustos

1931

Memduh Şevket ESENDAL Büyükelçi 19 Kasım

1933

31 Ekim

1941

 

(Dr. Burhanettin Şenli)

 

 

 

Please follow and like us:

Categories:

No responses yet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekim 2024
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031